Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9342 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14952 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kuşadası 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/05/2013NUMARASI : 2012/19-2013/215Davacı B. K.. vekili Avukat İ. N.. tarafından, davalılar H.. K.. vd aleyhine 18/01/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı M.. K.. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı M.. K..'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız haciz nedeni ile manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalı H.. K.. yönünden reddine, davalı M.. K.. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı M.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, davalılardan H.. K..'nın davacının eşi olduğunu, diğer davalı M.. K..'ın ise davalı H.. K..'nın vekili olduğunu, davalı H.. K..'nın vekili aracılığıyla açtığı boşanma davası sonucunda, davasının kabulü ile maddi ve manevi tazminata karar verildiğini bu kararın taraflarca temyiz edildiğini, boşanma davasında maddi ve manevi tazminat alacaklısı olan davalı H.. K..'nın vekili aracılığıyla kesinleşmeyen bu kararı HUMK hükümlerine aykırı olarak icraya verdiğini, davalı H.. K.. vekili diğer davalı Avukat M.. K..'ın HUMK.443/3 maddesini mesleği gereği bilmesi ve boşanma ile ilgili ilamların kesinleşmeden icraya verilemeyeceğinden icraya koymaması gerekirken, icraya koymasının yanında, bu icra takibine süresi içinde itiraz edildiğini bilmesine karşın davacının evine fiili haciz yapmaya geldiğini belirterek davacının uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davalı H.. K..'nın yapılan icra takibi ve haciz işlemleri hakkında bilgisi bulunmadığı, vekiline bu yönde herhangi bir talimat vermediği kabul edilerek bu davalı hakkında istemin reddine, davalı Avukat M.. K..'ın yasaya aykırı olarak icra takibi yaptığı, bir avukat olarak ağırlaştırılmış özen borcu bulunduğu gerekçesi ile davalı Avukat M.. K.. yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Davaya konu olayda, olay tarihi, olayın gelişimi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenler ile reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.