MAHKEMESİ : Manavgat 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/05/2013NUMARASI : 2011/498-2013/181Davacı S.. I.. vekili Avukat O. Ş.. tarafından, davalı E.. E.. vdl aleyhine 10/05/2011 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve iftira nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar E.. E.. ve A.. B.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, hakaret nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davalılar E.. E.. ve T. B.. yönünden istem kısmen kabul edilmiş; karar, iş bu davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalıların üyesi olduğu kooperatife ait taşınmazı temsilcisi olduğu şirket adına kiraladığını, kira sözleşmesinin gerçekleşmemesi için davalıların diğer üyelere kendisi hakkında “Mafya olduğu, Danimarka bağlantılı PKK'lı olduğu, paraların PKK'ya gideceği” biçiminde beyanlarda bulunduklarını öğrendiğini, söz konusu beyanların gerçek dışı olup iftira niteliğinde bulunduğunu, kişilik haklarının zedelendiğini iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar E.. E.. ve T. B.., davacının kooperatif ile arasındaki kira sözleşmesine aykırı davranışlarda bulunduğunu, kooperatife ait mala zarar verdiği için hakkında şikayetçi olunduğunu, iddia olunan sözleri sarf etmediklerini, davanın haksız ve kötüniyetle açıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, bir kısım tanık beyanları uyarınca davalılar E.. E.. ve T. B..'ın davacı hakkında iddia olunan sözleri sarf ettikleri gerekçesi ile 20.000 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince; taraflar arasındaki olayların gelişim biçimi, olay tarihi, davacı ile davalıların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı çok fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenle bozulmasına, davalılar E.. E.. ile T. B...'ın öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.