Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9308 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15016 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2009/183-2013/196Davacı Y.. D.. vekili Avukat N. E.. tarafından, davalı H.. D.. aleyhine 06/05/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kasten yaralama eylemi nedeniyle manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş; karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı kardeşi tarafından darp edildiğini belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; istemin kısmen kabulüne karar verilerek 8.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Dava dosyası arasında bulunan Ereğli 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2009/185 Esas ve 2009/325 Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davalının, davacı kardeşini basit tıbbi müdahale ile iyileşebilir şekilde yaraladığı gerekçesiyle kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ve davalı hakkında eylemini davacıdan gelen tahrik altında işlediği gerekçesiyle hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulandığı ve cezasında yarı oranında tahrik indirimi yapıldığı anlaşılmaktadır.Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Davaya konu olayda, olayın gelişimi, davacının yaralanma derecesi, Ceza Mahkemesi'nde belirlenen tahrik oranı ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen 8.000,00 TL manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte gösterilen nedenler ile reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.