MAHKEMESİ : Keşan Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/02/2013NUMARASI : 2010/1140-2013/101Davacı M.. Z.. vekili Avukat F. E..tarafından, davalı S.. D.. aleyhine 09/11/2010 gününde verilen dilekçe ile yaralama eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, yaralama eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının kahvehanesine gittiğinde kendisini hırsızlık yapmakla suçlayarak darp etmesi sonucu kalça kemiğinin kırıldığını, ceza davasında davalının mahkumiyetine karar verildiğini belirterek maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir.Davalı, ceza davasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, davacının davalıya ait kahvehanede hırsızlık yaptığı sırada yakalanınca kahveden dışarı çıkması sırasında kendi kusurundan kaynaklanan olay neticesinde düşüp yaralandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi zarara yönelik istemin ise, davacının davalının kahvehanesinde nitelikli hırsızlık suçu işlediği sırada aralarında çıkan tartışma sonucunda yaralandığı, davacının ağır kusurunun bulunduğu şeklindeki gerekçe ile reddine karar verilmiştir.Bedensel bütünlüğü zarara uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir.Somut olayda, çıkan tartışmada davacının davalı tarafından yaralandığı sabittir. Eylemin oluşumu itibariyle bir meşru müdafa durumu da söz konusu değildir. Şu durumda, bağlayıcı olmasa dahi oluşa uygun, ceza davasındaki ½ oranında davacının haksız tahrikinin bulunduğu kabul edilerek uygun bir miktar manevi tazminata da hükmedilmesi gerekirken, istemin yerinde olmayan gerekçe ile tümden reddedilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.