Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9231 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8744 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı Orman Genel Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/06/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 05/08/2003 tarihinde yapılan bir ihbar üzerine olay yerine gidildiğini, davalının görevlileri görünce olay yerinden traktörü ile ayrıldığını, görevlilerin davalıyı net olarak gördüklerini, davalının ormandan açma yapmak suretyle tarlasını genişlettiğini ve çam fidanlarını bir araya toplayıp yaktığını belirterek 2.325 TL tazminat, 539,25 TL ağaçlandırma gideri olmak üzere toplam 2.864,25 TL'nin 05/03/2003 tarihinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, iddiaya konu taşınmazın babası adına tapuda kayıtlı olup, mirasbırakanlarından kaldığını, suça konu yerin taşınmaz içinde kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporları ile ceza dosyası uyarınca davanın kabulüne karar verildiği bildirilmiştir. Dosya kapsamından, davaya konu eylemin gerçekleştirildiği tarihte dava konusu yerde kadastro çalışmalarının yapılmadığı, mahkemece 05/10/2011 tarihinde yapılan keşif sonrası teknik bilirkişi Harun Öz tarafından düzenlenen raporda; davacı tarafından orman olduğu iddia edilen yerin 103 ada 13 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı ve bu parselin içinde orman vasıflı taşınmaz bulunmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Dosyada yer alan tapu kaydından da, 103 ada 13 parselin tamamının 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları neticesinde tarla vasfıyla davalının babası Mehmet Ulusoy adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesi uyarınca; bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Bu durumda davacının, davalıdan özel mülkiyete ait bulunan taşınmazdan açma yapıldığı iddiasıyla tazminat talep etmesi olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.