MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. (Tuzla 2.) Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/12/2012NUMARASI : 2010/694-2012/832Davacı N.. E.. vekili Avukat E.. K.. tarafından, davalı S.. G.. aleyhine 29/09/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 25/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, evlilik birliği devam ederken davalının eşi ile ilişki yaşadığı ve yuvasının dağılmasına neden olduğunu belirterek, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalı, zamanaşımını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; kişilik haklarına saldırı durumlarında manevi tazminat taleplerinin zararın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık süre içinde ileri sürülmesi gerektiği, davacı ile eşi H.. K.. arasında görülen Gebze 1. Aile Mahkemesinin 2008/963 Esas sayılı dosyasında, davacı tarafından dosyaya sunulan dilekçede eşinin kendisini davalı ile aldattığına ilişkin bilgisinin olduğunun anlaşıldığı kabul edilerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.818 sayılı Borçlar Yasası'nın 60/1. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresi, zarara uğrayanın, zararın varlığını ve zarar vereni öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar ise de; zarara neden olan haksız eylem devam ettiği sürece zamanaşımı süresinin başladığından söz edilemez.Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davanın açıldığı sırada Gebze 1.Aile Mahkemesi'nde görülen 2008/963 esas sayılı boşanma davasının derdest olduğu, evlilik birliği ve tazminat talep edilen eylemin de devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda temadi eden eylem karşısında zamanaşımının gerçekleştiğinden sözedilemez.Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, işin esası incelenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, istemin zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.