Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 916 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1646 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 29/12/2009 ve birleşen dosyada davacı ... tarafından davalı ... aleyhine 16/06/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın ve birleşen davanın reddine dair verilen 22//11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının davalılardan ...'a yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının, davalı ...'a yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarının ihlali nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, asıl dava davacısı ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı dava dilekçesinde, aile dostları olan davalı ...'un, eşiyle gayri meşru ilişki yaşadığını ve bu ilişki sonucunda hamile kaldığını, bu durumu davalının önce telefonda sonra evine gelerek yüzüne karşı söylediğini, durumu öğrenince kendisinin baygınlık geçirdiğini, psikolojisinin bozulduğunu beyanla manevi zararının tazminini istemiştir.Davalı, söz konusu ilişkiden davacının da haberi olduğunu ve bunu hoşgörüyle karşıladığını beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının dava konusu ettiği olay nedeniyle kendi eşi aleyhine manevi tazminat davası açmadığı, evlilik birliğinin devam ettiği, dolayısıyla kendi eşinin eylemini hoşgörüyle karşılayan ve kendi eşini affeden davacının kişilik haklarının ihlal edildiğini öne sürerek davalıdan manevi tazminat talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacı ...'un, eşi olan ... ile davalı ... arasındaki gayri meşru ilişkiyi öğrendikten sonra, bu ilişkiyi maddi menfaatleri için teşvik ettiği ve göz yumduğu iddiasıyla davalı ...'un eşi olan ve müdür yardımcısı olarak görev yapan diğer davalı ... hakkında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ve BİMER'e müracaat ederek şikayetlerde bulunduğu, ayrıca davacının bir süre pskiyatrik tedavi gördüğü anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, aldatılan eş durumunda olan ve çeşitli resmi mercilere dava konusu olayla ilgili müracaatlarda bulunan davacının kendi eşi aleyhine boşanma davası açmamış olması hakkın kötüye kullanılması olarak düşünülemez.Yine davacının kendi eşi aleyhine manevi tazminat davası açmamış olması müteselsil sorumluluk esaslarına göre davalı ...'a yönelik talep hakkından vazgeçtiği anlamına gelmez. Şu halde, davacı ...'un kişilik haklarına yönelik saldırı nedeniyle uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, istemin tümden reddi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 numaralı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davacının davalı ...'a yönelik temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.