Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8962 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10766 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/03/2013NUMARASI : 2006/199-2013/176Davacı A.. A.. vekili Avukat ... tarafından, davalı S.. B.. vd aleyhine 20/10/2006 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı E.. G.., duruşmasız olarak incelenmesi de diğer davalı S.. B.. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıların kendisi aleyhine açılan davada bilirkişi olarak görev yaptıklarını bilirkişi raporunda gerçeğe aykırı bilgilere yer verildiğini, davalıların bilerek hilafi hakikat rapor yazdıklarını ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar ise, ek bilirkişi raporunda kök raporda yapılan hatanın düzeltildiğini, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak bir durumun bulunmadığını, bilirkişilik yaptıkları davanın mahiyeti gereği açıklamalar yaptıklarını, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; davaya konu bilirkişi raporunda davacı hakkında davanın konusu ile ilgisi olmayan, hata içeren beyanların yer aldığını, bu durumun davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Somut olayda; davalıların, davacı hakkında yargılaması devam eden dava dosyasında bilirkişi olarak görev yaptıkları, davanın konusunun davacının kişisel durumu ile de bağlantılı olduğu, davalılar tarafından davacının milletvekili adayı olduğu partinin kök raporda farklı yazılmasının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmayacağı anlaşılmakla istemin tümden reddine karar verilmesi gerekir iken, yanılgılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.