Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8940 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7474 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/03/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 14/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı tarafından kendisine hakaret içeren e-posta atıldığını, e-postalarda kullanılan ifadelerin hakaret içerikli olup kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davacının kendisini dolandırdığını, hakaret eylemini içine düştüğü sıkıntılı durum nedeniyle davacıdan yardım alamayınca yaptığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının davalıyı yabancı ülkeye gönderebileceği konusunda vaatlerde bulunup parasını aldığı, dolandırdığı, davalının ise içinde bulunduğu bu zor durumun etkisiyle hakaret ettiği, davacının onurunun zedelendiği iddiasıyla ikinci kez para kazanma yoluna gittiği, davacının manevi tazminata hak kazanamayacağı, suç işleyen bir kişiye bu suçu söylemenin onurunun zedelenmesi niteliğinde olamayacağı, davacının davalıdan haksız olarak aldığı parayı iade etmediği de gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından, davacının Kanada ülkesine göçmenlik başvurusu konusunda danışmanlık hizmeti sunan .... isimli şirketin ortağı ve sorumlusu olduğu, davalının .... göçmenlik hizmetinden faydalanmak için davacının şirketine başvuruda bulunduğu, davalının Kanada'da bir takım sıkıntılar yaşadığı, 21/12/2010 ve 25/12/2010 tarihlerinde davacıya hakaret içeren e-postalar gönderdiği, e-postaların kendisi tarafından gönderildiğinin kabul edildiği, ceza davasında yapılan yargılama sonucunda haksız tahrik hükümleri uygulanarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, keza davacı hakkında da nitelikli dolandırıcılık fiili nedeniyle yargılamanın yapıldığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşıldığından; mahkemenin red gerekçesindeki hususlar ancak tazminat miktarının belirlenmesinde etkili olacaktır.Şu durumda davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken istemin tümden reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.