Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8918 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14502 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/05/2013NUMARASI : 2012/379-2013/210Davacı M.. P.. vekili Avukat ...tarafından, davalı G.. S.. aleyhine 13/07/2012 gününde verilen dilekçe ile savunma dokunulmazlığının aşılması yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazına gelince; dava, savunma sınırının aşılması yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eski eşi olan davalının kendisi hakkında bir televizyon programında yaptığı açıklamalar nedeni ile manevi tazminat davası açtığını, davalının bu davaya cevap olarak verdiği dilekçenin ekinde, kendisi ile bir ilgisi olmayan münasebetsiz bir gazete haberini hakkında olumsuz bir kanı uyandırmak amacı ile dosyaya ibraz edildiğini, söz konusu eyleminin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, dava konusu gazete haberinde davacının ismi geçmese de içinde yaşadıkları sosyal çevrede haberde bahsi geçen kişinin davacı olduğunun anlaşılmış olduğunu, davacının basında nasıl yer aldığını göstermek için dosyaya ibraz edildiğini, haberi kendisinin yaptırmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından dava konusu edilen gazete haberinin dosyaya ibraz edilmesi ile davacının haberde bahsi geçen biçimde hayat sürmekle itham edilmiş bulunmasından dolayı kişilik haklarının saldırıya uğradığı kabul edilerek istemin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanıntakdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince, tarafların sıfatı, olayın gelişim biçimi, davalının aleyhinde açılan tazminat davasında kendisini savunma amacı ile verdiği dilekçe ekinde dava konusu haberi ibraz etmiş olması, olay tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen 8.000,00 TL manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle bozulmasına, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.