MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 07/04/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılar vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davalıların temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davacının temyizi yönünden; kararın Sulh Hukuk Mahkemesince verilmiş olmasına göre davacı süreleri geçirdikten sonra temyiz ettiğinden temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. 2-Davalıların temyizine gelince; dava, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken, kusurları sonucu kişilere zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar görenlerin kamu görevlileri aleyhine açtıkları tazminat davasıdır. Yerel Mahkemece istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Eldeki dava; ingilizce öğretmeni olan davacı ile aynı okulda öğretmen olarak görev yapan davalıların, dava dışı okul müdürü ile birlikte hareket ederek davacıya mobbing uygulamaları, davacı hakkında yalan tanıklık yapmaları ve dedikodu çıkarmaları nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Adı geçen davalılar, kamu görevinin icrası sırasında yürüttükleri görev kapsamında yaptıkları eylemler nedeniyle dava edildiğine göre, Anayasa'nın 129/5 maddesi uyarınca kamu görevlisi durumundaki davalılara husumet yöneltilemez. Açıklanan nedenlerle adı geçen davalılar yönünden işin esasına girilerek karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) nolu bentte açıklanan açıklanan nedenlerle davacının temyiz dilekçesinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.