MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... ve Tanıtma Vakfı vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/11/2010 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vakıf, davalının sahibi olduğu yerel gazetede, vakfın yasal olmadığına dair asılsız ve mesnetsiz bir yazı dizisi yayınlandığını belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, yazının haber niteliği taşıdığını ve basın özgürlüğü sınırları içinde kaldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporuna göre vakfın yasal olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle gazetede yayınlanan haberin gerçeklik değeri taşımadığı ve eleştri sınırlarını aştığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu yazılar, davalının yayın sahibi olduğu ... ... Gazetesinin 21/02/2007 ve 22/07/2007 günlü sayılarında "... vakfı yasal değil" ve "... vakfı nereye koşturuluyor" başlıkları ile yayınlanmış, yazılarda; vakfın adının "... Üniversitesi Vakfı" olarak değiştirildiği, isim değişikliğinin yasaya aykırı olduğu anlaşıldıktan sonra bu ismin kullanılmadığı, değiştirme usulünün yasal olmadığı, vakfın yönetiminin senet değişikliğinden sonra oluşturulması nedeniyle vakfın da yasal olamayacağı şeklinde yorumlarla devam ettiği görülmüştür. Dosya kapsamından, özel hukuk tüzel kişisi olan davacı vakfın ünvanının değiştirilmesi teklifinin genel kurula sunulduğu, kanunen ismi değişmemiş olsa bile bu teklifin kabul gördüğü anlaşılmaktadır. Davalının yayın sahibi olduğu yerel gazetede, davacı vakıf hakkında, vakfın adının değiştirilmesi girişimlerinden yola çıkılarak yorumlar yapılmış eleştiri amaçlı düşünce açıklamalarında bulunulmuştur. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı kabul edilerek istemin tümden reddi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.