MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 26/01/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 14/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalıların ihmali sonucu oluşan kurum zararının tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ...'nin vakıf müdürü olarak davalı ...'nun ise vakıf muhasebecisi olarak bir süre davacı vakıfta çalıştıklarını, Sosyal Güvenlik Kurumuna yatırması gereken sigorta primlerini ve işsizlik sigorta primlerinin zamanında yatırılmaması nedeniyle davacının gecikme zammı ve idari para cezası ödemek zorunda kaldığını beyanla uğranılan kurum zararının davalılardan tahsilini talep etti.Davalılar, olayda kendilerinin bir kusuru olmadığını beyanla açılan davanın reddini savundular.Mahkemece, bütün sorumluluğun gecikme cezası ve idari para cezasına itiraz etmeyen vakıf yöneticilerinde olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından; personelin maa?? ödeme işlemlerinin muhasebeci olan davalı ... tarafından yapıldığı, müdürün de aynı şekilde bu işlemlerden görevi gereği haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda sigorta primlerinin ödenmemesinde bilgi sahibi olmamaları düşünülemez, her ne kadar vakfın üçüncü kişilere karşı temsilinden vakıf yöneticileri sorumlu ise de bu davalıların ihmallerinden kaynaklanan zararı tazminden sorumlu olmayacakları anlamına gelmeyeceğinden açılan davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru değildir. Ancak sigorta pirimleri süresinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yatırılmayan üç vakıf personeli fiilen işten çıkartılmadıkları halde kendileriyle ilgili yeniden işe giriş bildirgesi verilmemesinden dolayı vakıftan gecikme zammı ve idari para cezası talebine yönelik tebligatlara vakıf yöneticileri tarafından itiraz edilmesi gerekirken bu hakkın kullanılmayarak cezaların kesinleşmesine sebebiyet verilmesi de gözönüne alındığında hükmedilecek tazminattan BK. 43 ve 44 (Yeni 51. ve 52 ) maddeleri gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere usul ve yasaya uygun bulunmayan kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.