Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8707 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13734 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/05/2013NUMARASI : 2012/1365-2013/864Davacı A.. S.. tarafından, davalı A.. S.. aleyhine 19/12/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 28/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Asıl ve birleşen dava, savunma sınırları aşılmak suretiyle kişilik haklarına saldırıya dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, aynı zamanda kardeşi olan davalı ile aralarında hukuk ve ceza mahkemelerinde görülmekte olan davaların bulunduğunu belirterek, asıl davada; davalı tarafından Muğla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/86 Esas sayılı dosyasına sunulan 20/12/2011 tarihli cevap dilekçesi içeriğinin, birleşen davada; Muğla Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/368 Esas sayılı dosyasına sunulan beyan dilekçesi içeriğinin, kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme, tarafların sosyo-ekonomik durumları, birleşen dava dosyası ile dosya arasına alınan dava dosyaları gibi hususları nazara aldığını belirterek asıl ve birleşen davadaki istemleri kabul etmiştir.1982 Anayasasının 141/3. maddesi uyarınca bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olmak zorundadır. 6100 sayılı HMK 297. maddesi uyarınca hükmün “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” göstermesi gerekir.Belirtilen yasal hükümler uyarınca; mahkeme kararı gerekçesizdir. Eldeki dosyada; ayrı dilekçelere dayanılarak açılmış iki ayrı dava bulunmaktadır. Bu davalarda ileri sürülen hususlar ayrı ayrı ele alınmak suretiyle, hangi nedenden tazminata hükmedildiği, dilekçelerde sarf edilen hangi ifadelerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu gerekçelendirilmeden hüküm kurulmuş olması isabetli olmamış, kararın gösterilen nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.