Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8689 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13852 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Foça Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/11/2012NUMARASI : 2010/200-2012/302Davacı S.. Ç.. vekili Avukat ... tarafından, davalılar R.. D.. vdl aleyhine 11/08/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar R.. D.. ve K.. P.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan R.. D.. ve K.. P..'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalılardan R.. D.. ve K.. P..'nın diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dava, hakaret ve tehdit eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan R.. D.. ve K.. P.. tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, oturduğu sitede yapılan toplantı sırasında davalıların kendisine yönelik hakaret ve tehdit eylemlerinde bulunduklarını, bu nedenle evinden çıkamadığını ve huzurunun bozulduğunu belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalılar, davacıya yönelik atılı eylemleri kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Davalılar hakkında davacıya yönelik eylemleri nedeniyle Foça Sulh Ceza Mahkemesi'nde 2008/285 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonunda hakaret eylemleri nedeniyle davalılar R.. D.. ve K.. P..'nın ayrı ayrı 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına; tehdit eylemi nedeniyle davalı S.. D..'ın ise 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, karara yönelik itirazın reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkinbir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişimi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılardan R.. D.. ve K.. P.. yararına BOZULMASINA, davalılardan R.. D.. ve K.. P..'nın diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.