Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8685 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5012 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Fethiye 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/07/2012NUMARASI : 2006/282-2012/504Davacı T.. Y.. tarafından, davalılar M.. A.. vdl. aleyhine 01/01/2006 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, davacı hakkında haksız rapor düzenlenmesi ve bu raporun tanzimine müdahale edilmesi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Davaya konu edilen olayda, davacı, Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde müdür vekili olarak görev yaptığı sırada, sahte isim ve imza ile yapılan şikayet üzerine hakkında disiplin soruşturması açıldığını, soruşturmayı muhakkik olarak yürüten ve il milli eğitim müdürlüğünde müfettiş olarak görev yapan davalılar Y.. B.. ve H.. A..'un hazırladıkları rapora il milli eğitim müdürü olan davalı M.. A..'ın müdahale ettiğini, düzenlenen rapor nedeniyle suçlu olmadığı halde ceza aldığını, ancak idari yargı kararları ile cezanın iptal edildiğini, bu uzun süreçte aile düzeninin alt üst olduğunu, maddi ve manevi sıkıntıya düştüğünü belirterek, davalılardan manevi zararının ödetilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davalıların üstlendikleri kamu görevlerini ifa ederlerken davacıyı zarara uğrattıkları iddiası gözetilerek T.C. Anayasası'nın 129/5. maddesi uyarınca davanın husumet düşmediğinden (taraf sıfatı yokluğundan) reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.