Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8665 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13958 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/02/2013NUMARASI : 2008/198-2013/76Davacı T.. A.. vekili Avukat ..tarafından, davalılar T.. A.. vdl. aleyhine 25/06/2008 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı R.. A.. yönünden husumetten reddine, davalılar T.. A.. ve E.. K.. yönünden kısmen kabulüne dair verilen 14/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar E.. K.. ve T.. A.. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın davalılardan R.. A.. yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalılardan T.. A.. ve E.. K.. yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalılardan T.. A.. ve E.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, Bakırköy Ekspres Gazetesi'nin 1/15 Eylül 2007 tarihli sayısında yayımlanan “Bakırköy Saltanatı” ve haberin devamında yer alan "Cevapsız Sorular" başlıklı haber içerikleri ve haberlerin yanındaki karikatürler ile aynı gazetenin 1/15 Ekim 2007 tarihli sayısında yayınlanan "Bizim köy" başlıklı haber içeriğinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir.Davalılar, dava konusu edilen yayınların basın özgürlüğü kapsamında kaldığı gerekçesi ile istemin reddini savunmuşlardır. Mahkemece; dava dilekçesinde bildirilen ve yayında da geçen ifadelerin davacının kişilik haklarını zedelediği ayrıca dava konusu yayınlar nedeniyle davalılardan R.. A.. ve E.. K.. hakkında davacıya yönelik basın yoluyla hakaret eylemine dayalı kesinleşmiş ceza mahkumiyetinin bulunduğu gerekçesiyle T.. A.. ve E.. K.. yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dava konusu yazılar bir bütün olarak incelendiğinde; yayın tarihi itibariyle davacının imardan sorumlu belediye başkan yardımcısı olarak görev yaptığı Bakırköy Belediyesi'nde yaşandığı ileri sürülen bir kısım olayların dile getirildiği, toplumun ilgisini çeken bir konuda basının toplumu aydınlatma görevi kapsamında eleştirel değerlendirme yaptığı, haber içeriklerinde özle biçim arasındaki dengenin bozulmadığı, söylemlerin sert eleştiri düzeyinde kaldığı anlaşılmıştır. Davacının da görev ve sıfatı gereği sert eleştirilere katlanması gerekir. Ayrıca, CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder.” Bu nedenle açıklanması geri bırakılan mahkumiyet hükmünün, BK’nun 53. maddesi anlamında hukuk hakimi yönünden bağlayıcılığı yoktur. Şu durumda, mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davanın davalılardan T.. A.. ve E.. K.. yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılardan T.. A.. ve E.. K..'nın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.