MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/04/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu nedeniyle davanın reddine dair verilen 15/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, idari yargı görevli olduğundan, yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı dava dilekçesinde, davalı ... Genel İdari Hizmetler sınıfında su deposu bekçisi olarak bir süre çalıştığını, daha sonra itfaiye eri olarak çalışmaya devam ettiğini, 2008 yılından itibaren ödenmeyen maaş alacağının tahsili için davalı aleyhine Keskin İcra Müdürlüğünün 2014/45 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını belirterek, davalı kurumun icra takibine konu alacağın mevcut olmadığı gerekçesi ile icra takibine yönelik itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı ise, davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., bir kamu kurumu olup, eylem ve işlemleri kamusal nitelik taşımaktadır. Davalı kurumda memur olarak çalışan davacı, maaşının ödenmemesi nedeniyle, söz konusu alacağı için icra takibi başlattığına göre; istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerekmektedir. İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi kabul edilemez.Diğer yandan, idari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemez. Bu durumda, istem idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının istemi dinlenilebilir nitelikte değildir.Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.