Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 864 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15594 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar Noterliği ve diğerleri aleyhine 27/11/2013 gününde verilen dilekçe ile tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesinin yetki yönünden reddine dair verilen 10/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, noter senedinin sahteliğinin tespiti davasıdır. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, davalı noterler tarafından düzenleme şeklinde tanzim olunan iki adet menkul kira sözleşmesinin sahte olduğunun tespiti ile kararın kesinleşmesinden sonra dava konusu belgelerin iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı, yetkili mahkemenin davalıların ikametgahı mahkemesi olduğunu, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu, dava dilekçesinde belirtilen davalıların yerleşim yeri adresleri dikkate alınarak, yerleşim yeri itibariyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden, Asliye Hukuk mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir.Dosya içeriğinden, davanın dayanağının haksız fiil olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 16. maddesi “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü ile, dava açılacak yer mahkemesi konusunda davacıya seçimlik hak tanımıştır. Davacı-zarar görenin yerleşim yerinin .... olduğu, 16. madde gereğince davacı-zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu ve davacının seçimlik hakkını yerleşim yeri mahkemesi olarak kullandığının anlaşılması karşısında, davanın yetkili mahkemede açıldığının kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.