MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı... Genel Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 19/01/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, orman yangını nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare, orman yangını nedeniyle uğranılan maddi zararın, hakkında ceza davası açılan davalılardan alınmasını istemiştir. Yerel mahkemece, davalıların dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu neden oldukları orman yangını sonucu meydana gelen zarardan sorumlu oldukları kabul edilerek, orman bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden; yargılama sırasında davalılar adına çıkartılan, dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiyelerin, bila tebliğ iade döndüğü, sadece davalılardan ... adına gazete yolu ile ilanen tebligat yapıldığı, diğer davalılar adına Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılmasına karar verilmiş ise de, tebligat yapılmadan yargılamaya devam edilip hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi; “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; a)Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b)Açıklama ve ispat hakkını, c)Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.” hükmünü amir bulunmaktadır.Şu durumda, davalı ...'a usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilip, kendisi hakkındaki yargılama ile ilgili bilgi verilmeden, açıklama ve ispat hakkı tanınmadan, davalının savunma hakkı kısıtlandığı halde yargılama yapılarak hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle davalı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 13/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.