Davacı Ahmet vekili tarafından, davalı Mehmet aleyhine 28.03.2006 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15.06.2006 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem iddiasına dayanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalının kendisini aynı hatta yolcu taşımaması için tehdit ettiği iddiasıyla manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Borçlar Yasası'nın 49. maddesi gereğince, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya maruz kalan kişi, uğradığı manevi zarar karşılığı bir miktar paranın hüküm altına alınmasını isteyebilir. Medeni Yasa'nın 24. maddesinde düzenlenen ve Borçlar Yasası'nın 49. maddesinde doğrulanıp yaptırımı gösterilen yasal düzenlemeler gereğince, kişilik haklarının zarar görmesi durumunda manevi tazminat istenebilir. Kişinin doğumla kazandığı bağımsız varlığını ve bütünlüğünü oluşturan; hayat, beden ve ruh tanrılığı, vicdan, din, düşünce ve çalışma özgürlüğü, onuru, ismi, resmi, sırları ile aile bütünlüğü, sosyal ve duygusal değerlerinin tümü kişilik haklarını oluşturur ve bunlardan birine yapılan saldırı manevi tazminat gerektirir. Davalının, davacıya "burada benden başka kimse iş yapamaz, teknenize bir parça uyuşturucu koyup sizi yakarım", biçiminde sözler söylediği kabul edilerek, çalışma hürriyetini engellemeye teşebbüs suçundan verilip kesinleşmiş ceza mahkemesi mahkumiyet kararı vardır. Böylece davalının davranışının hukuka aykırılığı yönünden BK'nın 53. maddesi kapsamında hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte ceza mahkemesince mahkumiyet kararı bulunduğu da anlaşılmaktadır. Davalının, çalışma özgürlüğüne yönelen eylemi ile davacının sosyal ve kişilik değerlerinin zarar gördüğü benimsenerek, manevi tazminat takdir edilmesi gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan davanın tümden reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.