MAHKEMESİ : Urla Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/03/2013NUMARASI : 2011/141-2013/103Davacı Z.. K.. vekili Avukat .. tarafından, davalılar P.. K.. vd. aleyhine 01/04/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı Ş.. Y.. yönünden davanın kabulüne, davalı P.. K.. yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı Ş.. Y.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Ş.. Y..'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalı Ş.. Y..'nin diğer temyiz itirazları yönünden;Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, bu davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı Ş.. Y..'nin azmettirmesi ile diğer davalı tarafından gerçeğe aykırı bilirkişilik yaptığı iddiasıyla hakkında yapılan şikayet nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalıların eylemi nedeniyle davacının kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davalı P.. K.. yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı Ş.. Y.. yönünden kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; davalı Ş.. Y..'nin boşanma dosyasında davacının velayet konusunda bilirkişi raporu düzenlediği, diğer davalının da davalı Ş.. Y..'nin evinde çalışanı olduğu, davalı Pervin'in davacıyı “ben bilirkişi raporunda belirtilen sözleri söylemedim” iddiasıyla davacıyı şikayet ettiği ancak sonrasında “beni işverenim olan Ş.. Y.. zorladığı için şikayette bulundum, rapordaki sözler doğrudur, söyledim” şeklinde beyanda bulunduğu; her iki davalı hakkında davacıya yönelik bu eylemleri nedeniyle “iftira” suçundan açılan kamu davası neticesinde mahkumiyetlerine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Olay tarihi, olayın gelişimi, sarfedilen beyanlar ve yukarıdaki ilkeler birlikte değerlendirildiğinde davalı Ş.. Y.. aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarı çok fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle davalın Ş.. Y..'nin diğer temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.