MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/08/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 24/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının Belediye Başkanı olduğunu, kendisininde belediyede memur olarak görev yaptığını, davalının kendisine yönelik olarak cinsel taciz ve saldırı eyleminde bulunduğunu, davalı hakkında kamu davası açıldığını, cezalandırıldığını, kişilik haklarının zarar gördüğünü iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğunu, haksız fiilinde aynı yerde gerçekleştiğini iddia ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, haksız fiillerin Büyükkışla Kasabası ve Ankara ilinde gerçekleştiğini, davacının dava tarihinde ... Müdürlüğü'nde çalıştığını, davacının UYAP'tan alınan nüfus kaydına göre de yerleşim yerinin Konak/İzmir olduğunu, HMK'nın 16. maddesi uyarınca haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin, zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunu,davacının bu yerlerde dava açmadığını, davalının ikametgahı mahkemesininde yetkili olduğundan davalının usulüne uygun yetki itirazı uyarınca mahkemenin yetkisizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, davanın dayanağının haksız fiil olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 16. maddesi “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü ile dava açılacak yer mahkemesi konusunda davacıya seçimlik hak tanımıştır. Dava tarihinde nüfus kayıt sistemine göre davacı-zarar görenin yerleşim yerinin Kayseri olduğu, 16. madde gereğince davacı-zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu ve davacının seçimlik hakkını yerleşim yeri olarak kullandığının anlaşılması karşısında, davanın yetkili mahkemede açıldığının kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.