Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8485 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11772 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/07/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.a) Davacılardan ... Askeri Savcı olarak, ... ise Askeri Hakim olarak görev yaptıklarını, davalı Astsubay tarafından Komutanlıkları nezdinde haksız olarak şikayet edildiklerini ve bu şikayet sonucunda Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet Müfettişi tarafından yürütülen soruşturma sonucunda haklarında disiplin cezası verilmesini gerektirir bir eylem bulunmadığı kanaatine varıldığından soruşturma evrakının işlemden kaldırılmasına karar verildiğini belirterek, uğradıkları manevi zararın davalıya ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır.Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının eyleminin davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturduğunun kabulü ile dava ve birleşen davada istemin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Davaya konu olayda, olay tarihi, kullanılan ifadeler, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı fazladır. Davacılar yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.b) Mahkemece davalı vekilinin duruşmalara katılmadığı gerekçesiyle davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Davalı tarafından vekili ...'a verilen vekaletnamesi dosya kapsamında mevcuttur. Şu halde, davalı tarafından vekiline verilmiş vekaletnamesi dosya kapsamında bulunduğuna göre davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken duruşmaları katılmadığı gerekçesiyle vekalet ücreti takdir edilmemiş olması doğru değildir. Bu nedenle de kararın bozulması gerkmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2-a ve b) nolu bentlerinde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.