Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8472 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7655 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Reşadiye Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/12/2013NUMARASI : 2012/180-2013/752Davacı H.. G.. tarafından, davalı S.. A.. aleyhine 09/07/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, kasten mala zarar verme eylemi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece, istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece kasten mala zarar verme eylemi nedeni ile davacı taraf yararına manevi tazminat takdir edilmiştir.Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kural¬lar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nun 49. maddesi uygulanır.TMK’nın 24. ve BK’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.Dosya kapsamından; davalının davacıya ait samanlığı aralarındaki husumet nedeniyle kasten yaktığı, bu eylem nedeniyle “mala zarar vermek” suçundan yapılan yargılamada mahkumiyetine dair verilen kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dosya arasına giren olay yerine ilişkin fotoğraf, kroki ile diğer kayıt ve belgelerden, davacıya ait içi boş samanlığın gece yarısı kasten yakıldığı, samanlığın davacıya ait evin uzağında olduğu davacının yangın nedeniyle iç huzurunu bozacak nitelikte maddi olayların yaşanmadığı, bu şekilde bir iddianın da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şu halde manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığından tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde kısmen kabul kararı verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın (2) no'lu bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle öteki temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.