Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8450 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6100 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 16/01/2014NUMARASI : 2013/19-2014/12Davacı O.. D.. vekili Avukat ... tarafından, davalılar K.. M.. ve M.. Ü... Sanayi Ticaret ve A.Ş. vd. aleyhine 17/04/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı G.. A.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;a)Dava, haksız haciz nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılardan G.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı (temlik eden) bankanın haksız olarak gerçekleştirdiği takip ve haciz işlemleri nedeni ile haklılığını kanıtlamak için avukat tuttuğunu, harcama yaptığını, ticari itibarının zedelendiğini, psikolojik dengesi ve aile düzeninin bozulduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat istemiştir.Mahkeme, maddi tazminat olarak; davacı ile vekili arasında akdedilen vekâlet sözleşmesi uyarınca vekil tarafından düzenlenen 5.000,00 TL bedelli serbest meslek makbuzunu esas alarak ve taleple bağlı kalmak suretiyle bu bedelin 1.000,00 TL’sinin ödetilmesine karar vermiştir.Vekâlet ücreti yargılama giderlerinden olup ilgisi bulunduğu dava veya takipte hüküm altına alınır. Davacının kendi vekili ile yaptığı ve sadece akdeden tarafları bağlayan nispi nitelikteki ücret sözleşmesi uyarınca ödenmesi kararlaştırılan bedelden, eldeki haksız haciz nedeni ile tazminat davasında davalının sorumlu tutulması doğru değildir. Bu kalem tazminat talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.b)Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olayda; olayın tarihi, oluş şekli ve gelişimi ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Davacı yararına daha alt seviyede manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararının yukarıda (2-a-b) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.