Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8447 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6703 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/10/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/03/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur.Davacı dava dilekçesinde, davalının hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından dolayı kendisi ve dava dışı bir şahıs hakkında şikayette bulunduğunu, haklarında açılan ceza davası neticesinde beraat ettiklerini, ceza mahkemesinde yargılandığı süre zarfında maddi yönden çok kaybı olduğunu, psikolojisinin de bozulduğunu iddia ederek maddi ve manevi zararlarının davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının şikayeti üzerine davacının .. 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından yargılanıp beraat ettikleri, ceza mahkemesi tarafından verilen beraat kararının maddi olayın gerçekliği yönünden hukuk mahkemesindeki dava için kesin delil teşkil ettiği, maddi ve manevi tazminatın şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından; davalının, polis karakoluna müracaat ederek, kendisine ait depoya bilgi ve rızası dışında girilerek içerideki malzemelerin götürüldüğü iddiasıyla davacı ve dava dışı ....'dan şikayetçi olduğu, davalının bu iddiasını tanık beyanlarına dayandırdığı, davalının beyanında adı geçen komşularının tanık olarak alınan ifadelerinde davacının iddiasını doğrulayan anlatımlarda bulundukları ve bunun üzerine davacı ile dava dışı ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kamu davası açıldığı, ceza yargılaması sonucunda ise, sanıkların atılı suçları işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verildiği anlaşılmıştır.Davalı, Anayasa'nın 36. maddesinde düzenlenen şikayet hakkını kullanan durumundadır. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için, şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların olması zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Somut olayda davalı, iddiasını komşusu olan tanıkların anlatımlarına dayandırarak şikayette bulunmuş, diğer yandan, şikayet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında düzenlenen olay yeri inceleme tutanağında davacının depo giriş kapısının camının kırık olduğu tespit edilmiş, deponun üst katında oturan tanıklar ise davalının iddiaları ile aynı doğrultuda beyanda bulunmuştur. Davaya konu olayın özellikleri ve gelişim biçimi göz önünde tutulduğunda, şikayet hakkını kullanması bakımından yeterli emarenin varlığı benimsenmelidir. Yukarıda belirtilen ilke ve saptanan olgular ışığında, davalı yönünden hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği kabul edilmeli ve dava tümden reddedilmelidir. Mahkemece, kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş ve bu yön bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.