Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8433 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8884 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ..... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 24/03/2004 gününde verilen dilekçe ile tedbirsizlik dikkatsizlik nedeni ile yaralanmadan dolayı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince:Dava, taksirle yaralamadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ...'nin kurban kesiminde kullandığı kompresörün patlaması sonucu yaralandığını iddia ederek maddi tazminat isteminde bulunmuş, ıslah ile maddi tazminat istemini arttırmış, manevi tazminat da ödetilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş, ıslah ile istenen manevi tazminat istemi hakkında ise ıslah dilekçesinde dava dilekçesi ile istenmeyen manevi tazminat için başvuru harcı yatırılmadığından usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı gerekçesi ile istem reddedilmiştir. Islah müessesesi, 6100 sayılı HMK'nın 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın taraflarından her biri, tahkikatın sona ermesine kadar, yapmış olduğu usulü işlemleri bir kereliğine, kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Davacı, 25.01.2006 günü, tahkikat sona ermeden, harcını yatırdığı ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde açıkladığı maddi tazminat istemini artırmış, davalının manevi tazminat ile de sorumlu tutulmasını istemiştir. Böylelikle davacı, dava dilekçesini ıslah etmiş olup, ıslah hakkını da ilk kez kullandığı anlaşılmaktadır.Ayrıca, dava açıldığı sırada tahsil edilen başvuru harcı, dava dilekçesindeki talep sayısınca alınmakta olmayıp maktu nitelikte ve dava açılırken tahsil edilen bir harç türüdür. Şu durumda, davacının usulüne uygun ıslah dilekçesi ile manevi tazminat isteminde bulunduğu anlaşıldığına göre mahkemece bu konuda bir karar verilmemiş olması doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalıların tüm, davacının öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.