Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8430 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8769 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 14/03/2007 gününde verilen dilekçe ile yaralama nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden kısmen kabulüne dair verilen 29/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazına gelince; dava, kasten yaralama nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıların kendisine iftira attıklarını, alenen küfür ettiklerini, davalı ...'ün kendisini doktor raporunda gösterilen biçimde yaraladığını iddia ederek uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalılar, davacının haksız tahriki ile neden olduğu olaydan dolayı tazminat isteminde bulunamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davalı ...'ün davacıyı haksız tahrikin etkisi altında darp eylemi nedeni ile mahkum olduğu, bu nedenle davalı ...'ün uygun tutarda bir tazminat ödemesi gerektiği kanaati ile davalı...'e yönelik istemin reddine, davalı ...'e yönelik maddi tazminat isteminin reddine, davalı ...'e yönelik manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Somut olaya gelince; taraflar arasındaki olayların gelişim süreci, olay tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.