MAHKEMESİ : Ankara 25. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/02/2013NUMARASI : 2009/372-2013/62Davacı C.. T.. vekili Avukat ... tarafından, davalılar F.. K.. vd. aleyhine 09/10/2009 gününde verilen dilekçe ile tedavi hatası nedeniyle maddi ve manevi tazminat, birleşen dosyada davacı F.. K.. vekili Avukat .. tarafından davalılar C.. T.. vdl. aleyhine 15/10/2009 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın reddine, birleşen davanın reddine dair verilen 07/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili, birleşen dosya davacısı F.. K.. vekili ve S.. B.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Asıl dava, hatalı tedavi nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi, birleşen dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın husumet nedeniyle, birleşen davanın esas yönden reddine karar verilmiş; karar, davacı, davalı-birleşen dosyada davacı F.. K.. ve S.. B.. tarafından temyiz olunmuştur. Taraflar arasındaki yapılan yargılamanın son oturumunda hüküm olarak; “2-Asıl davada şahıslar F.. K.. ile H.. Ç..'e husumet düşmeyeceğinden husumetten reddine, Hazine adına açılan davanın ise idari yargının görev alanına girdiğinden mahkememizin görevsizliğine, 3-Birleşen davanın da reddine” karar verilmişken, daha sonra yazılan gerekçeli kararda “1-Asıl dava yönünden davalılar F.. K.. ve H.. Ç.. hakkında açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine, 2-Birleşen dava dosyası yönünden de davanın reddine” karar verilmiş, S.. B.. yönünden kısa kararda verilen görevsizlik kararı gerekçeli kararda yazılmadan, ayrıca S.. B.. karar başlığında da gösterilmeden karar oluşturulmuş, böylece kısa kararla gerekçeli karar arasında açık bir çelişki ortaya çıkmıştır. Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; önceki kısa kararla bağlı olmaksızın; kısa karara uygun olarak gerekçesini yeniden düzenlemek veya gerekçeye uygun nitelikte yeni bir kısa karar oluşturmak ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi gidermektir. Mahkemece kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre birleşen dosya davacısı F.. K..'ın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davacı C.. T.. ile birleşen dosya davacısı F.. K..'dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.