MAHKEMESİ : Batman 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/07/2013NUMARASI : 2009/729-2013/433Davacı İ.. Ö.. vekili Avukat .. tarafından, davalılar M.. A.. vd. aleyhine 22/10/2009 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/07/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;a)Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı Batman il müftüsü olduğunu, Batman Ekspres isimli yerel gazetenin 24/08/2009 günlü sayısında her iki davalı tarafından kaleme alınan köşe yazılarında kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, dava konusu edilen her iki köşe yazısınında davalılardan M.. A.. tarafından kaleme alındığı kabul edilerek davalı F.. A.. yönünden istemin reddine, davalı M.. A.. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, dava konusu edilen Batman Ekspes gazetesinin 24/08/2009 günlü sayısında “Vali Bey yanlış anladı” başlıklı yazının M.. A.. adına kullanılan Şahname isimli köşede, “Mel'unca Şeyler” başlıklı yazının ise F.. A.. adına kullanılan köşede yayınlandığı anlaşılmaktadır. Davalılar, davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamışlardır. Dava konusu yazıların yayınlandığı Batman Ekspres gazetesinin imtiyaz sahibinin de F.. A.. olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalılar hakkında basın yoluyla hakaret suçundan açılan kamu davasında, davalılardan M.. A.., oğlu olan diğer davalının köşe yazısını da kendisinin yazdığı yönünde ifade verdiğinden F.. A.. hakkında beraat kararı verilmiş ise de söz konusu kararın Yargıtayca bozulduğu, yeniden yapılan yargılama sonunda her iki sanık hakkında kovuşturmanın 6352 sayılı yasa uyarınca ertelenmesine karar verildiği görülmüştür. Sonuç olarak ceza yargılaması sonucu hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bir maddi olgu tespiti yapılmadığı ve bu yönde bir kesinleşme bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda, davalı F.. A..'ın köşesinde yayınlanmış bulunan Mel'unca Şeyler başlıklı yazının aksi ispat olunmadığından bu davalı tarafından yazıldığının kabulü gerekirken mahkemece yanılgılı gerekçe ile istemin F.. A.. yönünden reddi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.b)Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Somut olaya gelince; yayının yapıldığı tarih, yayının içeriği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen 1.000,00 TL manevi tazminat azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenler ile reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.