Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8345 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1355 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı...vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/05/2014 gününde verilen dilekçe ile Sosyal Güvenlik Hukuku'ndan kaynaklanan alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, fazladan alınan primin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, işyerine ilişkin aylık prim ve hizmet bildirimini e-bildirge kanalı ile verdiği sırada, başvuru hatası nedeniyle 5510 sayılı Kanun'un 81/ı bendinde yer alan beş puanlık prim indiriminden sehven yararlandırılmayarak, fazladan ödediği miktarın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, 14.884,28 TL'nin, davacının idareye başvurusuna cevap verildiği 15/01/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmiştir.Uyuşmazlık, davacı işverenin 5510 sayılı Kanun'un 81/ı bendine göre; bu Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, ödemeleri gereken malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin 5 puanlık hazine desteğinden yararlandırılmamasından doğan, işveren ile davalı ... arasında olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 81/ı maddesinden kaynaklanmaktadır. Anılan Kanun’un 101. maddesinde, “Bu Kanun'da aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür” biçiminde düzenleme yapılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır. Aynı Kanun'un 115/1. maddesine göre de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”.Şu halde, davalı ... ile davacı arasındaki ilişki ve anılan Kanun hükümleri gereğince İş Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, dava dilekçesinin görev yönünden reddedilmesi gerekirken, yerel mahkemece işin esasının incelenmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 27/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.