MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 18/06/2015 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ... hakkında ki davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... hakkında yargı yolu bakımından görevsizliğine dair verilen 08/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız el koyma nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... yönünden ise, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece verilen ilk hükümde, davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... hakkındaki davanın yargı yolu bakımından reddine şeklinde karar verilmiş, anılan kararın davacı tarafından temyizi üzerine, dairemizce 20/10/2014 tarihli 2014/8931 esas, 2014/13416 karar sayılı ilamı ile, davalı ...'e yönelik temyiz itirazlarının reddi ile davalı ... yönünden yargı yolu bakımından görev nedeni ile reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, el koyma işleminin 01/06/2005 gününden sonra gerçekleştirildiği gözetilerek, davanın ağır ceza mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmıştır.Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra, kısa kararda bir önceki karar gibi ''Davalı ... hakkındaki davada yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine'' şeklinde hüküm kurulmuş, gerekçeli kararın son cümlesinde ise ''Uyuşmazlığın Ağır Ceza Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerektiği'' şeklinde belirtilmiştir. Bu durumda kısa kararla gerekçeli karar arasında açık bir çelişki ortaya çıkmıştır.Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir.Mahkemece kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.