MAHKEMESİ : Edirne 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/03/2013NUMARASI : 2012/145-2013/78Davacı.. Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. vekili Avukat .. tarafından, davalı Ü.. E.. aleyhine 26/04/2012 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Diğer temyiz itirazına gelince:Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, avukat olan davalının vekalet ücreti alacağını tahsil etmek için hem kendisi hem de müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, haciz tehditi altında ödeme taahhüdünde bulunduğunu, ancak davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, menfi tespit isteminde bulunmuştur.Davalı, feragat ile sonuçlanan işlerde her iki tarafın vekalet ücreti alacağından müteselsilen sorumlu olduğunu, bu nedenle davacının isteminin haksız olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalı avukatın kendi müvekkili ile aralarında tanzim ettikleri vekalet sözleşmesinde belirledikleri ücretten, davacının da sorumlu olduğunu kabul eden bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davacının davalıya kısmen borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Avukatlık Yasası'nın 165. maddesi uyarınca; iş sahibinin birden çok olması durumunda bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukatlık ücretinin ödenmesi yönünden avukata karşı dayanışmalı olarak (müteselsilen) sorumludurlar. Ancak, yazılı ücret sözleşmesi yapılan hallerde, bu sözleşmeye taraf olmayan diğer tarafın sorumluluğu, yazılı ücret sözleşmesine göre değil, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenecektir. Zira, sözleşme, taraf olan yanları bağlayıp üçüncü kişileri bağlayıcı nitelikte değildir.Şu halde, davacının tarafı olmadığı yazılı vekalet sözleşmesinde belirtilen ücretten sorumlu tutulması doğru değildir. Mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, usul ve yasaya aykırı olan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.