Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8230 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3784 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2012/80-2013/364Davacı Z.. D.. vekili Avukat .. tarafından, davalı E.. K.. aleyhine 04/04/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız cebri icra yoluyla satış işlemine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız cebri icra ve satış nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/404 esas 2004/933 karar sayılı dosyasının yargılaması sonucunda aleyhine karar verildiğini, bu kararın temyiz edilip bozulduğunu, yeniden yapılan yargılama neticesinde davacı yönünden davanın reddine karar verildiğini ve kesinleştiğini, ancak davalı tarafından Alanya 2. İcra Müdürlüğünün 2004/4985 esas sayılı dosyasından davacıya ait taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, bu taşınmazın üçüncü bir şahsa 85.100,00 TL bedel karşılığı satıldığını, taşınmazın icra dosyasında kıymet takdirinin 135.000,00 TL olarak belirlendiğini, yapılan bu satış işleminden dolayı 50.000,00 TL zarar gördüğünü, yine satış işleminden yapılan kesintiler neticesinde de 7.938,00 TL zarar ettiğini belirterek maddi ve manevi zararının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair 06/04/2010 tarihli kararı tarafların temyizi üzerine Dairemizin 01/11/2011 tarihli ilamı ile taşınmazın değerinden daha düşük bir bedelle satışı nedeniyle hükmedilen tazminata ne şekilde ulaşıldığının anlaşılamadığı, hüküm altına alınan miktarın taktirinde izlenen yolun da gösterilmediği, kararın bu hali ile denetime elverişli olmadığı şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda "...davacı icranın geri bırakılması kararı almamış ve satış bedeli davalı uhdesine geçmeden icra veznesinden kararın bozulması üzerine davacıya verilmiştir. Kendi kusuru nedeni ile icranın geri bırakılması kararı almayan davacının tazminat istemesi hukuken korunamaz..." şeklinde gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece verilen ilk karar tarafların temyizi üzerine hükmedilen tazminatın denetime elverişli olmadığı belirtilmek suretiyle bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyulmuş ve davacı yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur. Şu durumda, bozma ilamının gereği yerine getirilmek suretiyle zarar kapsamı açıkça belirlenmelidir. Ayrıca mahkemece, davanın reddine, gerekçe olarak yazdığı davacının ilk kararı temyizi nedeniyle icranın geri bırakılması kararı almamış olmasının da zarar kapsamı belirlendikten sonra değerlendirilmesi gerekmektedir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesin 21/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.