MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 17/06/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; derdestlik nedeniyle davanın reddine dair verilen 12/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne, miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.Davacı, davalılar tarafından .. esas sayılı dosyasına sunulan dilekçe içeriğiyle kişilik hakkının ihlal edildiğini belirterek manevi tazminat talep etmiştir.Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, .. sayılı dosyasının eldeki davadan önce açıldığı, halihazırda derdest olduğu, her iki davanın da taraflarının ve konusunun aynı olduğu belirtilerek eldeki davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.1086 sayılı HMUK'un 187/4. maddesinde ilk itiraz olarak düzenlenen derdestlik, 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ı maddesi uyarınca öncekinden farklı şekilde bir dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan haller olarak tanımlanır. Dava şartlarından birinin bulunmadığı anlaşılırsa; mahkemece, dava mesmu olmadığından reddedilecektir. Eldeki davada da bu şekilde yapılmış; mahkemece, 6100 sayılı Kanuna göre olumsuz dava şartı olan derdestlik nedeniyle dava usulden reddedilmiştir.Daha önce açılmış bir davanın, eldeki dava açısından derdest kabul edilebilmesi için her iki davanın konusu, tarafları ve sebebinin aynı olması gerekir. Bu açıdan bakıldığında, ... Sayılı dosyasının davalılar tarafından ... . Sayılı dosyasına sunulan dilekçe içeriğine karşı açıldığı, eldeki davanın ise yine davalılar tarafından .. sayılı dosyasına sunulan dilekçe içeriğine karşı açıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalılar her iki dosyaya da matbu olarak hazırlanmış aynı cümleleri ihtiva eden dilekçe sunmuşlarsa da, davalıların farklı iki eylem gerçekleştirdiklerinin kabulü gerekir. Bu nedenle davacı tarafından davalıların aynı içerikte iki ayrı eylemine karşı açılmış iki ayrı dava söz konusudur. dolayısıyla iki farklı eyleme karşı açılan davaların konusunun aynı olduğu kabul edilemez.Mahkemece, işin esası incelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.