MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/02/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davacının manevi tazminat istemi yönünden; dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı şirketle iş ilişkisinden kaynaklanan senetlere dayalı olarak davalının kendisi hakkında... İcra Müdürlüğü'nün 2003/2817 Esas sayılı takip dosyasında icra takibi başlattığını, takibe konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemiyle... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/327 Esas sayılı dava dosyasında açtığı davanın kabul edilerek borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, icra dosyasında Türkiye İş Bankası'ndan kullandığı kredi ile alınan bankaya rehinli olan... plaka sayılı aracının davalı alacaklı tarafından haczedilmesi nedeniyle yakalanarak parka çekildiğini, dava konusu araçla ilçeler arası meyve ve sebze taşımacılığı yaptığını ve çalışamaması sonucu mali durumunun bozulduğunu , ayrıca aracın yakalanarak haczedilmesi nedeniyle bankaya olan kredi borçlarını da ödeyemediğini belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararının karşılanmasını istemiştir. Davalı ise, dava konusu iddiaların yerinde olmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının aracının haczedilip parka çekilmesi nedeniyle ticari faaliyetini ve buna bağlı olarak maddi kazanç kaybını kanıtlayamadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine, mal varlığı zararları nedeniyle manevi zarardan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin de reddine karar verilmiştir.Dava dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı alacaklının icra takibine konu ettiği senetler sebebiyle... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/327 Esas sayılı dava dosyasında, dört adet senet bedelinin davacı borçlu tarafından davalı alacaklı şirkete ödendiği ve bir adet 01/01/2003 tanzim ve 23/05/2003 vade tarihli 5.115,00 TL bedelli senet altındaki imzanın ise davacıya ait olmadığı gerekçesiyle borçlu olmadığının tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.Şu durumda, davalının davacı aleyhinde ödenilen dört adet senet ve altındaki imzanın davacıya ait olmadığı bir adet senet ile davacı hakkında yapmış olduğu icra takibi ve bu icra takibine dayanılarak yapılan haciz işleminin haksız olduğu kabul edilmeli ve davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmelidir. Anılan yön gözetilmeden karar verilmiş olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.2-Davacının maddi tazminat istemi yönünden; davacının aracına davalı alacaklı tarafından başlatılan... İcra Müdürlüğü'nün 2008/2667 Esas sayılı takip dosyasında 11/08/2008 tarihinde fiili haciz uygulanarak muhafaza altına alındığı, yine dava konusu aracın davacının dava dışı İş Bankası'na olan kredi borcu nedeniyle 02/12/2008 tarihinde haczedilerek daha önce muhafaza işleminin uygulandığı otoparkta bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece, davacının aracına davalı alacaklı tarafından fiili haciz uygulandığı 11/08/2008 tarihi ile İş Bankası tarafından haczin uygulandığı 02/12/2008 tarihleri arasında davacının aracını kullanmaması nedeniyle uğradığı maddi zararının belirlenerek bu zarara hükmedilmesi gerekir.Davacı ayrıca eldeki davada, davalı alacaklı tarafından uygulanan haksız haciz işlemi nedeniyle Türkiye İş Bankası'ndan almış olduğu kredi borçlarını ödeyemediğini ve bu nedenle İş Bankası tarafından haczedilen aracın banka tarafından satışa çıkarıldığını ve bu nedenle de zarara uğradığını ileri sürdüğüne göre, bu talebe ilişkin olarak dava dışı İş Bankası tarafından davacı borçlu hakkında yapılan icra takip dosyası getirtilmeli, ilgili bankaya, davalı alacaklının koyduğu haciz tarihi itibari ile davacı tarafından kredi borçlarının düzenli ödenip ödenmediği hususu araştırılmalı ve bankaya olan kredi borcu ile davalı alacaklının icra takibi ve haciz işlemi arasında illiyet bağı olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılmalı ve sonucunda illiyet bağının tespit edilmesi durumunda BK. 42. maddesi uyarınca belirlenecek davacının maddi zararına hükmedilmelidir.Şu durumda, davacının maddi tazminat isteminin reddine ilişkin karar doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1 ve 2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.