MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/06/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eyleme dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, .... Üniversitesi ... Edebiyat Fakültesinde atölye şefi olduğunu, davalının dekan olarak göreve başlamasından sonra ....'nin yaptığı sınavlarda kendisine görev verilmediğini, ikinci öğretim mesaisi yapmasının engellendiğini, pasif görevlere yönlendirildiğini, nedensiz yere azarlandığını, hakarete maruz kaldığını, personel nezdinde küçük düşürüldüğünü, işyerinde yalnızlık içerisine itildiğini, psikolojik tacize uğradığını belirterek, kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının iddialarının asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, davalının davacıya psikolojik baskı uyguladığına dair yeterli delil bulunmadığı kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Davaya konu edilen olayda, ... Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde dekan olan davalının, aynı fakültede atölye şefi olan davacıya yönelik kişilik haklarına saldırı teşkil eden söylem ve davranışlarda bulunduğu ileri sürülmüştür. Şu halde, davalı dekanın görevi sırasında ve görevi nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu tutulması istendiğine göre, Anayasa'nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 13/1. maddesi gereğince adli yargı yerinde davalıya yönelik açılan davada, husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek, davalı hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.