MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 17/06/2010-06/07/2010 gününde verilen dilekçeler ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 06/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ... vekili ile davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Davalı ...'in temyiz itirazları yönünden;Asıl ve Birleşen dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı idare, asıl ve birleşen davada davalıların muvazzaf askerlik hizmetini yapmakta iken 29/11/2005 tarihinde beraberce sevk ve idare ettikleri askeri araçla 2 askerin ölümlerine sebebiyet verdiklerini, ölenlerin yakınlarının açtığı dava sonucunda Askeri Yüksek İdare Mahkemesince hükmedilen maddi ve manevi tazminatların, davacı tarafından ödendiğini belirterek davacının üçüncü kişilere ödemiş olduğu tazminatın rücuen davalılardan tahsilini istemiştir.Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, ceza dosyasında alınan kusur bilirkişi raporu esas alınarak ve %40 hakkaniyet indirimi yapılarak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir... sayılı dosyasında, davalılar hakkında taksirle öldürme suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda ikisinin de mahkumiyetlerine yönelik verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay .. karar sayılı ilamla davalı ...'ın mahkumiyetine yönelik hükmün onandığı, davalı ...'in mahkumiyetine ilişkin hükmün ise, askeri aracı kullanan davalı ...'in tim ve araç komutanı olan davalı ...'ın emri doğrultusunda aracın çakar ve farlarını söndürerek seyrettiği olayda kendisine verilen emri yerine getirmesi nedeniyle fiilinin hukuka aykırı sayılamayacağı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak .. sayılı ilamla davalı ...'in Bereatine karar verildiği,bu kararın da temyizi üzerineYargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından .. karar sayılı ilamla düzeltilerek onandığı UYAP ortamında yapılan sorgulamadan anlaşılmıştır.6098 sayılı TBK'nın 74. maddesi (818 sayılı BK'nın 53. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir. Dava konusu olaya gelince, ceza mahkemesince davalı ...'in eyleminin hukuka aykırı sayılamayacağı, yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunduğu gerekçesiyle beraatine karar verilmiştir, bu bir olgu tespiti olup hukuk hakimini bağlar. Bu nedenle davalı ... yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve davalı ...'ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.3- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;a) 6100 sayılı HMK'nın 297/2 maddesi “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü amirdir. Mahkemece gerekçe gösterilmeksizin birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Birleşen dava hakkında hüküm kurulması gerekirken gerekçesi de gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesi de bozma nedenidir.b) Dosya kapsamının incelenmesinde gerek rücuya esas dosyalarda, gerek soruşturma ve kovuşturma sırasında kusur yönünden bilirkişi raporları alındığı, eldeki dosyanın yargılaması sırasında da bilirkişi görüşüne başvurulduğu davalıların kusurlu oldukları yönünde raporlar tanzim edildiği anlaşılmakta ise de, gerek ceza dosyasına gerekse eldeki dava dosyasına ibraz edilen kusur raporlarında davalılara farklı nedenlerle farklı oranlarda kusur izafe edildiği, ölen askerlerinde nöbet sırasında yola yatarak uyudukları gerekçesiyle bölüşük kusuru bulunduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.Olayın meydana geliş biçimine göre ceza dosyasında alınan ve mahkemece benimsenen kusur raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Özellikle raporlar arasındaki çelişkileri giderici nitelikte konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bir bilirkişi heyetinden rapor alınıp hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.4- Davalı ...'ın diğer temyiz itirazlarına gelince;Mahkemece, davalılar ortaklaşa ve dayanışmalı olarak (müştereken ve müteselsilen) sorumlu tutulup istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. (6098 s. TBK m. 61, 62) düzenlenmiş bulunan teselsül kuralları, birden çok kişinin birlikte bir zarara yol açmaları ve aynı zarardan dolayı sorumlu olmaları durumuna ilişkin olup zarara yol açanlar ile zarar gören arasındaki ilişkinin düzenlenmesine yöneliktir. Dava, rücuen tazminat ödetilmesi istemine ilişkin olup;rücu davasında, sorumlular arasında teselsül hükümleri uygulanamaz. Davalılar, ancak kendi kusurları oranında sorumludurlar. Yasal düzenlemeler gözetilerek mahkemece, davalıların kusur oranları belirlenerek temyiz eden davalı ...'ın sorumluluğunun buna göre saptanması gerekirken yanılgılı gerekçe ile hüküm altına alınan tutarın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı ... yararına, (3/a-b) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davacı yararına, (4) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA; bozma nedenlerine göre davacının yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacı ve davalı ...'ın öteki temyiz itirazlarının (2) sayılı bentteki sebeplerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.