MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiDavacı Tasfiye halinde .... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/01/2004 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince:Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, bankanın ...'nde yardımcı memur olarak çalışan dava dışı ...'ın müdür şifresiyle mudi konumundan sisteme girerek kendisi ve ... lehine toplam 103.000 DEM, 45.000 USD ve 67.700 TL haksız menfaat temin ettiğini, anılan şahıslara karşı açılan davada davacı lehine tazminata hükmedildiğini, ilamı icraya koyduklarını ancak tahsilat sağlayamadıklarını, icra müdürlüğünce 332.100,68 TL alacak için aciz vesikası verildiğini belirterek bu tutarın olay tarihinden reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, şubede 2. müdür olarak görev yapan davalının ödeme fişlerinde imzası bulunduğu, davalının anılan zararın doğmasında %50 kusurunun olduğu, davacının icra takibine konu ettiği tutarın 165.502,83 TL olduğunu belirterek bu tutarın yarısının davalıdan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline hükmedilmiştir.Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ve dosya kapsamından, asıl haksız fiili işleyen dava dışı şahıslara karşı yapılan icra takip talebinde asıl alacak 114.142,00 TL olarak belirtilmiş, asıl alacağa takip tarihine kadar işlemiş faiz ile yargılama giderleri de eklenmek suretiyle 165.502,83 TL toplam alacak üzerinden takip başlatılmıştır. Dava dilekçesiyle, davalıdan takip yapılmasına rağmen dava dışı şahıslardan zararın tahsil edilememesi nedeniyle olay tarihinden faiziyle zararın tazmini talep edildiğine ve takip talebinde asıl alacak miktarı 114.142,00 TL olarak gösterildiğine göre, fer'i alacaklarla birlikte toplam talep tutarının %50'sinden davalının sorumlu tutulması doğru değildir. Zira davalı takip tarihine kadar işlemiş faizden de sorumlu tutulup, bir de belirlenen tutar üzerinden faize hükmedilince faize faiz yürütülmesi yasağına aykırı hüküm verilmiştir. Yine, dava dışı şahıslara açılan dava nedeniyle yapılan yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması da usul ve yasaya uygun düşmemiştir.Öte yandan ikinci müdür olarak çalışan davalının para çekme dekontlarında imzası bulunsa da iş yoğunluğu nedeniyle, kendisine sunulan belgelerdeki imzaların kartondaki mevduat sahibine ait imzaya benzeyip benzemediğini sıkı bir şekilde kontrol etmesinin ve kesin bir sonuca ulaşmasının zorluğu, ayrıca birlikte çalışanların çoğunlukla aralarındaki güven ilişkisine dayanarak işlem yapmaları gözetilerek olay tarihine göre 818 sayılı BK'nın 44. maddesine göre hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, yapılmaması da bozmayı gerektirmiştir.Mahkemece, belirtilen ilkelere uyulmadan yanılgılı gerekçeyle tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.