Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8074 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17509 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 12/07/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davacının diğer temyiz itirazına gelince:Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.Davacı, eşinin vefatından sonra İstanbul'a taşındığını, Karabağlar/İzmir'de eşinin vefatından önce oturdukları davalı kayın pederine ait evi zaman zaman geliriz düşüncesiyle boşaltmadıklarını, evin kendisinden izinsiz olarak davalılarca boşaltıldığını ve eşyalarını vermediklerini belirterek, saydığı ev eşyalarının yanısıra 12 altın bilezik, 10 Cumhuriyet altını, 2000 Dolar, 1850 Euro nakit parasını da aldıklarını belirterek bunların bedellerinin iadesini talep etmiştir.Davalılar, davacının kira vermediğini, evi boşaltacaklarını davalıya haber verdiklerini, eşyaların yazlığa gönderilmesini istediğini, eşyaları kamyonla davalının yazlığına göderdiklerini, evde eski ve işe yaramaz eşyaların olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Davacının talep ettiği para ve ziynet eşyaları kolaylıkla taşınabilen, götürülebilen ve yerleşim yerini değiştiren biri için acil nakit ihtiyaçlarını karşılayacak şeylerdir. Bu nedenle evden ayrılıp, İstanbul'a yerleşmesi nedeniyle bu para ve altınları yanında götürmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bunun sonucu olarak normal koşullarda anılan altın ve paraları yanında götürdüğünün kabulü gerekir. Aksini ispat yükü davacı üzerindedir. Bu açıdan, bu bölüm yönünden davanın reddi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenle, davacının para ve ziynet eşyalarıyla ilgili talebi dışındaki eşyalar açısından: Ceza mahkemesince davalıların, davacıya ait eşyaları kira alacağına karşılık olarak almak suretiyle hırsızlık suçunu işledikleri kabul edilerek miktar itibariyle kesin olarak adli para cezasıyla cezalandırıldıkları anlaşılmaktadır. Ceza dosyası kapsamında, tarafların beyanı ve tanık anlatımlarından davalıların eşyaları evden taşıdıklarında kuşku yoktur. Davalılar eşyaları tam olarak ve sağlam şekilde davacının yazlığına gönderdiklerini kanıtlayamamışlardır. Ev eşyalarının cinsi ve miktarları yönünden kanıtlanmış bir durum olmadığından, öncelikle eşyaların cinsi ve miktarları yönünden tüm deliller değerlendirilerek, eşyaların cinsi ve miktarlarının tespiti, bu şekilde tespitin mümkün olmaması halinde ise mahkemece yapılacak değerlendirme sonucu varlığı kabul edilen eşyaların, ikinci el eşyalar olduğu da nazara alınarak, bilirkişi raporu alınarak değerlerinin tesbiti, bu şekilde tespiti mümkün olmazsa olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca uygun bir miktar indirim yapılmak suretiyle zararın hüküm altına alınması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.