Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7847 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8271 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/06/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyizleri yönünden;a- Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kadastro çalışmaları nedeniyle bir kısmı davalının taşınmazında kalan binasının kesilerek yıkımı için anlaştıklarını, davalının yıkımı düzgün yapmayarak binanın kalan bölümüne de zarar verdiğinden bahisle, zararının ödetilmesini istemiştir.Davalı, aralarında tutanak düzenleyerek yıkım konusunda anlaştıklarını, parasını ödediğini, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, yenileme kadastrosu sonucunda davacının binasının davalının parselinde kalan bölümünün kesilerek yıkılmak istenirken binanın tamamına zarar verildiği, binanın tümü için tehlike oluştuğu gerekçesiyle, bina değerinin ödetilmesine karar verilmiştir.Dosya arasında bulunan 20/06/2013 tarihli tutanak başlıklı, tarafların imzasını taşıyan belge içeriğinden davalının davacıya yıkılacak bölümün bina ve enkaz bedeli olarak .... TL ödediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, ödenen bu miktarın hesaplanacak tazminattan düşülerek kalan miktara karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilerek zararın tamamına karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.b- Yine; yukarıda bahsedilen anlaşma içeriğinden, davacının taşkın kısımdaki yıkıma rıza göstererek diğer tarafta oluşacak zararın oluşumuna kendisinin de neden olması nazara alınarak, olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 51-52 maddeleri gereğince uygun oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2a,b) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.