MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... vdl vekili Avukat Alpay tarafından, davalılar ... vdl aleyhine 23/10/2009 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar ..., ..., ... vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacılar ve davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, davalılardan ...'in sunduğu ... TV'nin 26/09/2009 günlü ... isimli programında diğer davalı ... tarafından yapılan açıklamaların eleştiri sınırlarını aşarak kişilik haklarını zedeler nitelikte olduğunu iddia ederek uğradıkları manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır.Davalılar, dava konusu edilen programda güncel konuların konuşulduğunu, toplumsal ilgi olup konunun hukuka uygun sınırlar içinde tartışıldığını, kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğini davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, dava konusu olan 26/09/2009 günlü program içeriğinde davacılar hakkında sarf edilen bir takım cümlelerin kişilik haklarına saldırı içerdiği gerekçesi ile istemin birer bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir.Davalılar bir yayın kuruluşunun sahibi ve yayını hazırlayan kişilerdir. 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanunun 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı; ...ifade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması, .... Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, teşkilâtı, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları belirlemektir” hükmü düzenlenmiştir. Görüldüğü gibi yayın kuruluşları bireylerin ifade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması amacı ile kurulmuştur. Yayın kuruluşları yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla yerine getirirler. Davacılar Uşak ilinde tanınmış kişilerdir. Davalı yayın kuruluşu da yerel bir televizyondur. Davacıların siyasi, iş ve sosyal alandaki etkinlikleri nedeni ile eylemlerinin haber değeri taşıdığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacılar ile ilgili haberler ... ilinde ilgiyle takip edilmektedir. Davalı ... ile davacı arasında adli nitelikte uyuşmazlıklar bulunduğu, davacıların sahibi oldukları yayın kanallarında bu uyuşmazlıkları gündeme getirdikleri görülmüştür. Davalı TV kanalı söz konusu uyuşmazlıklar ile ilgili yapılan yayınlar nedeni ile ...'i programa davet etmiş ve açıklamalarını yayınlamıştır.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi basın özgürlüğünde belli ölçüde abartıya ve hatta tahrik yoluna başvurmanın mümkün olduğuna işaret etmektedir. (Prager ve Oberschlick v. Avusturya, 26 Nisan 1995, § 38, A serisi, No. 313)Şu durumda, davacılar ile davalı ... arasında adli nitelikte uyuşmazlıklar bulunması, bu uyuşmazlıklar ile ilgili davacıların sahibi oldukları yayın kuruluşlarında davalı hakkında haberler yapıldığı, davalının da davet edildiği davalı TV kanalında cevap mahiyetinde açıklamalarda bulunduğu, tarafların sıfatları gereği onlar ile ilgili haberlerin toplumda ilgiyle takip edildiği, mahkemenin saldırı olarak kabul ettiği bölümlerin bir kısmının sert de olsa eleştiri sınırları içinde kaldığı, bir kısmının ise düşünce açıklaması olup davacıların kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı, yayında toplumsal bir menfaat söz konusu olduğu, yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında, yayına sınırlama getirmek için meşru bir amaç ve demokratik toplum yönünden bir gereklilik bulunmadığı sonucuna varılmış olup istemin tümden reddi yerine kısmen kabulü doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.