Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7788 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7186 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/01/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulune dair verilen 06/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, ... Barosunda serbest avukat olarak görev yaptığını, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturmada müdafi olduğu halde dosyanın ... Cumhuriyet Başsavcılığına yetkisizlikle gönderilirken sanık olarak gösterildiğini, bunun üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamenin ... 2.Asliye Ceza Mahkemesince de kabul edilerek sanıklardan biri olarak hakkında dava açıldığını, iddianamede neyle suçlandığı dahi belli olmamasına karşın hakkında yakalama kararı çıkartıldığını, yakalama kararından tesadüfen haberdar olduğunu, durumun düzeltilmesi için dilekçe göndermesine rağmen ...İline gittiğinde kaldığı otelde gözaltına alındığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, olayda hiçbir kusuru yok iken serbest avukatlık yapan davacının haksız bir şekilde nezarethaneye atıldığı,olayın duyulması halinde avukat olan davacı üzerinde kötü bir izlenim bırakacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.27846 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin 6110 sayılı Yasa, Türkiye Büyük Millet Meclisince 09/02/2011 günü kabul edilmiş, 14/02/2011 günü resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan yasanın 14. maddesi ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 573. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi "Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir" şeklinde değiştirildikten sonra; Geçici 2. maddesinde- (1) "6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu yürürlüğe girinceye kadar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 573. maddesindeki sebeplere dayanılarak açılacak tazminat ve rücu davalarında; a-Hakimlerin bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle Devlet aleyhine açılan tazminat davası Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde açılır ve ilk derece mahkemesi sıfatı ile görülür.", (2) Hakimler ve Savcılar Kanununa eklenen 93/A maddesi ileHukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bu kanunla değiştirilen 573. maddesi hükümleri bu kanun yürürlüğe girdiği tarihte a-görülmekte olan davalar, b-kesinleşmemiş hükümler, e-miktar veya değeri itibariyle temyiz ve karar düzeltme yoluna gîdilemediği için kesinleşen hükümler, bakımından da uygulanır ve davaya Devlet aleyhinde devam olunur" hükmünü getirmiştir. Yine, yargılama aşamasında ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 47. maddesinde de, tazminat davasının Yargıtay'ın ilgili hukuk dairesinde açılacağı belirtilmiştir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden dikkate alınır. Açıklanan bu düzenlemeye göre ilk derece mahkemesi tarafından somut olayın ilgisine göre Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 25/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.