Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7780 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7823 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/04/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;a) Dava, kasten yaralamadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, saha sorumlusu olarak çalıştığı kooperatife ait sitedeki hizmetleri sebebiyle davalıyı uyarmasından dolayı davalı tarafından darp edildiğini ve dişlerinin kırıldığını iddia ederek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, olayın meydana gelmesinde davacının da kusuru bulunduğunu, hakkaniyete uygun bir kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının davalının eylemi sonucu yaralandığı gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının diş tedevasine dair düzenlenen 01/02/2006 tarihli serbest meslek makbuzu içeriğine göre tedavi giderleri, sorumlusu olduğunu belirttiği kooperatifçe karşılanmıştır. Bu durumda, mahkemece davacının tedavi giderine yönelik bir zararı bulunmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekirken belirtilen tedavi giderinin maddi zarar olarak kabulü ile davalıdan tazminine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.b) Borçlar Kanunu’nun 47.(TBK/56) maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olayda; tarafların kusur durumu, olayın oluş şekli, davacının yaralanma derecesi ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında; davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır, daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.