MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ...'ne izafeten Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü ve diğerleri aleyhine 13/07/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği yönünden kısmen kabulüne dair verilen 10/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi ... Bakanlığı'nın 13/04/2015 günlü gereklilik yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 06/05/2015 günlü kanun yararına temyiz yazısı ile istenilmekle dilekçenin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar, davalılarca temyiz edilmiştir. Dairemizce 12/03/2014 gününde yapılan temyiz incelemesi sonunda “Davalılar ... ve Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı'nın temyiz itirazları yönünden; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa 5236 sayılı Kanun ile eklenen Ek 4. maddesi gereğince HUMK nın 427. maddesi uyarınca temyize konu bölümün 1.820,00 TL'yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, bu düzeye ulaşmadığından anılan davalıların temyiz inceleme istemlerinin reddine” şeklinde gerekçe ile temyiz istemi reddedilmiştir.Davalılardan Köylere Hizmet Götürme Birliği kamu tüzel kişisidir. Anılan tüzel kişiliğin eylem ve işlemleri de kamusal nitelikte olup kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. İstemin ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre davanın anılan davalıya yöneltilmesinin nedeni de Van-Başkale Devlet yolunun üst yapı yapım işleri ve sanat yapılarının 28/10/2008 tarihinde davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından yapılan idari sözleşme ile ...'ne verilmiş olmasıdır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince bu tür istemlerin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılacak davada ileri sürülmesi gerekir. Mahkemece anılan davalı yönünden uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla KANUN YARARINA BOZULMASINA; gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine 11/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.