Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7702 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8044 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Müdürlüğü aleyhine 08/11/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kendisine ait taşınmazda karpuz ekili olduğunu ve damlama sulama sistemi ile sulandığını, olay tarihinde davalı tarafından yapılan kazı çalışması sırasında sulama sistemine zarar verildiğini, onarılacağı belirtilmesine rağmen onarılmadığını, gerekli tamiratı kendisinin yaptırdığını, ancak bu süreçte karpuzun sulanmaması nedeniyle zarar gördüğünü belirterek, uğradığı zararın tazminini istemiştir.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, 12/11/2014 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak; karpuz ürünündeki bedel kaybı ile haksız fiil arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.Eldeki tazminat davası açılmadan önce, davacı tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/145 değişik iş sayılı dosyası üzerinden tespit yaptırılmıştır. Tespit sonucu hazırlanan 15/09/2011 tarihli ziraat mühendisi raporunda; karpuz teveklerinin %100'üne yakın kısmının tamamen kuruduğu, teveklerin fidan gölgelerinde kalan kısımlarının kısmen canlılığını koruduğu, açıkta kalan karpuzların susuzluktan, aşırı sıcaktan ve güneşten yanarak çürüdüğü, fidan gölgelerinde kalan %2-3 oranında karpuzun sağlam gibi görünmesine rağmen, kesildiğinde meyve etlerinin susuzluktan liflendiği belirtilmiştir.Hükme esas alınan 12/11/2014 tarihli ziraat mühendisi raporunda ise; karpuz bitkisinin fazla suyu seven bir bitki olmadığı, özellikle hasada yakın dönemde sulama işleminin terk edilmesi gerektiği, dava konusu karpuzun da hasada yakın bir dönemde bulunduğu, bu dönemde karpuzun su eksikliği nedeniyle kuruma aşamasına gelmesinin mümkün olmadığı, karpuzda susuzluk nedenine bağlı olmayan karpuz solgunluğu hastalığının bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.Şu halde; her iki bilirkişi raporu arasında açık bir çelişki bulunmaktadır. Mahkemece öncelikle, üniversitenin ziraat fakültesinde görevli bilirkişi heyetinden çelişkiyi giderecek bir rapor alınmalı, davalı şirketin haksız eylemi ile davaya konu zarar arasında illiyet bağı olup olmadığı belirlenmelidir. İlliyet bağının tespit edilmesi halinde ise; mahkemece diğer ret gerekçesi yapılan hususların indirim nedeni olup olmadığı, davacının bölüşük kusuru bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Açıklanan nedenler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.