Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7693 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6387 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/01/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, davacının haksız olarak işten çıkarılması nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, davalı idare bünyesinde doktor olarak görev yaptığını, yönetim kurulu kararı ile şirketle ilişiğinin kesilme cezası ile cezalandırıldığını, bu işleme karşı idare mahkemesinde iptal davası açtığını, idare mahkemesinin işten çıkarma işlemini iptal ettiğini, görevine başladıktan sonra davalı idarenin yeniden şirketle ilişiğinin kesilmesine karar verdiğini, idare mahkemesinde yeniden dava açtığını ve davayı kazandığını, kişilik haklarının zedelendiğini ve bu süreçte maddi zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek ve davacının iddialarını ispatlamayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. 818 sayılı BK'nın 41. (6098 s. TBK m.49) maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine 818 sayılı BK'nın 49. (6098 s. TBK m.58) maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir.Davaya konu edilen olayda, davacının, davalı idare bünyesinde doktor olarak çalıştığı, davalı idarenin, davacının ihaleye fesat karıştırdığı ve görevi kötüye kullandığını iddia ederek şikayetçi olduğu, davacı hakkında kamu davası açıldığı; fakat ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda davacının beraat ettiği, ayrıca davacının aynı gerekçelerle iki kez işten çıkartıldığı ve idare mahkemesinin kararları ile çıkarma işlemlerinin iptal edildiği anlaşılmaktadır. Bu eylemler sonucunda davacının davalar açtığı, kendisine karşı davalar açıldığı, belli bir süre çalışmadığı ve aynı gerekçelerle iki kez haksız şekilde işten çıkartıldığı dikkate alındığında davalının eylemlerinın, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Şu halde, davacı lehine uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.