Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7676 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11217 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/06/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş; karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, olay tarihinde aşırı alkol alan davalının sokakta oynayan kızını kucağına alarak götürmeye çalıştığını ve bu eylemi nedeniyle davalının Ceza Mahkemesinde hürriyeti tahdit suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, uğradığı manevi zararın davalıya ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı ise, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; manevi tazminat istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Davaya konu olayda, olay tarihi ve olayın gelişimi ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.