Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7673 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8458 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... leyhine 03/10/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisine yönelik hakaret, tehdit ve yaralama eylemleri nedeniyle ceza mahkemesince yargılanıp mahkum olduğunu belirterek bu nedenle uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı süresi içinde davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, davalının sübut bulan haksız eylemleri nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi (1086 sayılı HUMK 73. maddesi) “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” hükmünü düzenlemektedir. Aynı Kanunun 118-186. maddeleri arasında düzenlenen yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşturulmuştur. Bunlar davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona erdirilmesi ve sözlü yargılama ile hüküm aşamalarıdır. Dosya arasındaki bilgi ve belgelere göre dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilemediği, mahkemece usulüne uygun tebliğ sağlanmadan ön inceleme aşamasına geçilerek duruşma gününün tebliğe çıkartıldığı, bu kez davalıya tebligat yapıldığı ancak duruşmaya katılmadığı, yargılamaya devam olunarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, mahkemece, davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek hakkında açılmış bulunan yargılama ile ilgili bilgi verilmesi, açıklama ve ispat hakkı tanınması gerekirken, iddia ve savunma hakları kısıtlanarak yargılamaya devamla hüküm kurulması doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.